| Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) Meali |
|
 Andolsun fecre.(89:1) | |
| On geceye (Zilhicce ayının ilk on gecesine).(89:2) | |
| Çifte ve teke.(89:3) | |
| Gitmekte olan geceye.(89:4) | |
| Nasıl, bunlarda bir akıl sahibi için yemin var değil mi?(89:5) | |
| Görmedin mi Rabbin ne yaptı Âd kavmine?(89:6) | |
| Sütunlar sahibi İrem'e?(89:7) | |
| Ki ülkeler içinde onun benzeri yaratılmamıştı.(89:8) | |
| Vâdide kayaları yontan Semud kavmine?(89:9) | |
| Kazıklar sahibi (güçlü, kuvvetli) Firavun'a?(89:10) | |
| Bunlar ülkelerde azmışlardı.(89:11) | |
| Oralarda çok bozgunculuk yapmışlardı.(89:12) | |
| Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı.(89:13) | |
| Kuşkusuz Rabbin her an gözetlemededir.(89:14) | |
| Ama insan, her ne zaman Rabbi onu sınayıp da ikramda bulunur, nimet verirse, «Rabbim bana ikram etti.» der.(89:15) | |
| Ama her ne zaman da sınayıp rızkını daraltırsa, o vakit de, «Rabbim beni zillete düşürdü.» der.(89:16) | |
| Hayır hayır, doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz.(89:17) | |
| Birbirinizi yoksulu yedirmeye teşvik etmiyorsunuz.(89:18) | |
| Oysa mirası öyle bir yiyorsunuz ki, haram helal gözetmeden.(89:19) | |
| Malı öyle bir seviyorsunuz ki, yığmacasına.(89:20) | |
| Hayır hayır, yer birbiri ardınca sarsılıp dümdüz olduğu zaman,(89:21) | |
| Rabbinin emri gelip melekler sıra sıra dizildiği zaman,(89:22) | |
| Ki cehennem de o gün getirilmiştir. İşte o gün insan anlar. Fakat bu anlamanın ona ne yararı var?(89:23) | |
| «Keşke hayatım için bir şeyler yapıp gönderseydim.» der.(89:24) | |
| Artık o gün Allah'ın edeceği azabı kimse edemez.(89:25) | |
| Onun vuracağı bağı kimse vuramaz.(89:26) | |
| Ey, Rabbine, itaat edip huzura eren nefis!(89:27) | |
| Hem hoşnut edici, hem de hoşnut edilmiş olarak Rabbine dön.(89:28) | |
| Kullarımın arasına gir.(89:29) | |
| Cennetime gir.(89:30) | |
