» 73 / Müzzemmil  12:

Kuran Sırası: 73
İniş Sırası: 3
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20

 » 73 / Müzzemmil  Suresi: 12
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنَّ (ÎN) = inne : doğrusu
2. لَدَيْنَا (LD̃YNE) = ledeynā : bizim yanımızda vardır
3. أَنْكَالًا (ÊNKELE) = enkālen : bukağılar
4. وَجَحِيمًا (VCḪYME) = ve ceHīmen : ve cehennem
doğrusu | bizim yanımızda vardır | bukağılar | ve cehennem |

[] [] [NKL] [CḪM]
ÎN LD̃YNE ÊNKELE VCḪYME

inne ledeynā enkālen ve ceHīmen
إن لدينا أنكالا وجحيما

 » 73 / Müzzemmil  Suresi: 12
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne doğrusu Indeed,
لدينا | LD̃YNE ledeynā bizim yanımızda vardır with Us
أنكالا ن ك ل | NKL ÊNKELE enkālen bukağılar (are) shackles
وجحيما ج ح م | CḪM VCḪYME ve ceHīmen ve cehennem and burning fire,

73:12 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

doğrusu | bizim yanımızda vardır | bukağılar | ve cehennem |

[] [] [NKL] [CḪM]
ÎN LD̃YNE ÊNKELE VCḪYME

inne ledeynā enkālen ve ceHīmen
إن لدينا أنكالا وجحيما

[] [] [ن ك ل] [ج ح م]

 » 73 / Müzzemmil  Suresi: 12
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne doğrusu Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
لدينا | LD̃YNE ledeynā bizim yanımızda vardır with Us
Lam,Dal,Ye,Nun,Elif,
30,4,10,50,1,
LOC – location adverb
PRON – 1st person plural possessive pronoun
ظرف مكان و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أنكالا ن ك ل | NKL ÊNKELE enkālen bukağılar (are) shackles
,Nun,Kef,Elif,Lam,Elif,
,50,20,1,30,1,
N – accusative masculine plural indefinite noun
اسم منصوب
وجحيما ج ح م | CḪM VCḪYME ve ceHīmen ve cehennem and burning fire,
Vav,Cim,Ha,Ye,Mim,Elif,
6,3,8,10,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative feminine indefinite noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
ÎN LD̃YNE ÊNKELE VCḪYME

إن لدينا أنكالا وجحيما

 » 73 / Müzzemmil  Suresi: 12

: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّ: doğrusu | لَدَيْنَا: bizim yanımızda vardır | أَنْكَالًا: bukağılar | وَجَحِيمًا: ve cehennem |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إن ÎN doğrusu | لدينا LD̃YNE bizim yanımızda vardır | أنكالا ÊNKELE bukağılar | وجحيما WCḪYME ve cehennem |
Kırık Meal (Okunuş) : |inne: doğrusu | ledeynā: bizim yanımızda vardır | enkālen: bukağılar | ve ceHīmen: ve cehennem |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎN: doğrusu | LD̃YNE: bizim yanımızda vardır | ÊNKELE: bukağılar | VCḪYME: ve cehennem |
Abdulbaki Gölpınarlı : Şüphe yok ki katımızda bağlar var ve koca cehennem var.
Adem Uğur : Hiç şüphesiz bizim nezdimizde (onlar için hazırlanmış) boyunduruklar, yakıcı bir ateş, var.
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki bizim yanımızda enkal (güçlü bağlar, zincirler) ve cahîm (cehennem, yakıcı ateş) vardır. Not: Ünlü Kur'ân yorumcusu İmam Razi, gelecek yaşamdaki azabın bu sembolizmini izah ederken şunları söyler: "Bu dört durum, kişinin hayattayken yaptıklarının ruhî sonuçları olarak görülebilir. "Ağır prangalar", ruhun önceki maddi ilgilerine ve bedenî zevklerine mahkûmiyetinin devam etmesinin bir sembolüdür. Bunların gerçekleşmesinin imkânsız hâle geldiği o gün, bu prangalar ve zincirler, yeniden dirilen insan kişiliğini (nefs) yücelik ve sâfiyet katına çıkmaktan alıkoyar. Ardından, bu ruhî prangalar "ruhî ateşlere" sebebiyet verir; çünkü kişinin beden zevklerine güçlü bir eğilim duyması, onlara erişmenin imkânsızlığı ile birleştiğinde, ruhî olarak şiddetli bir "yanıp tutuşma" duygusu oluşturur, "yakıcı alev" in (cahîm) anlamı budur. Günahkâr, bu durumda, arzuladığı şeylerden kopmanın acısını ve yoksunluğun boğucu baskısını boğazında hisseder; bu da "boğaza takılan yiyecek" ifadesinin karşılığıdır. Ve sonunda, bu şartlardan dolayı, Allâh'ın nûruyla aydınlanmaktan ve kutsanmış kişilerle bir arada olmaktan yoksun kalır; "şiddetli azap" ifadesinin anlamı budur. Ama yine de bilin ki, Kurân'ın bu âyetlerinin anlamının bu söylediklerimden ibaret olduğunu iddia ediyor değilim. . . "
Ahmet Tekin : Bizim nezdimizde, ağır bukağılar, kaynayan, köpüren bir Cehennem var.
Ahmet Varol : Çünkü bizim katımızda bukağılar ve çılgınca yanan bir ateş var.
Ali Bulaç : Çünkü Bizim yanımızda bukağılar ve cayır cayır yanan bir ateş vardır:
Ali Fikri Yavuz : Zira (ahirette kâfirler için) bizim yanımızda bukağılar ve (içine) girecekleri bir ateş var.
Bekir Sadak : (12-13) suphesiz katimizda onlar icin agir boyunduruklar, cehennem, bogazi tikayan bir yiyecek ve can yakan azap vardir.
Celal Yıldırım : (12-13) Çünkü yanımızda bukağılar, Cehennem, boğazdan geçmeyen yiyecek ve elem verici bir azâb vardır.
Diyanet İşleri : (12-13) Çünkü bizim yanımızda (kâfirler için) bukağılar vardır, cehennem vardır, boğazdan zor geçen yiyecekler vardır ve elem dolu bir azap vardır.
Diyanet İşleri (eski) : (12-13) Şüphesiz katımızda onlar için ağır boyunduruklar, cehennem, boğazı tıkayan bir yiyecek ve can yakan azap vardır.
Diyanet Vakfi : (12-13) Hiç şüphesiz bizim nezdimizde (onlar için hazırlanmış) boyunduruklar, yakıcı bir ateş, boğazdan geçmez bir yiyecek ve elem verici bir azap vardır.
Edip Yüksel : Yanımızda zincirler ve cehennem vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Zira bizim yanımızda bukağılar var, bir cehennem var.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Çünkü Bizim yanımızda bukağılar ve ateş var,
Elmalılı Hamdi Yazır : Çünkü bizim yanımızda bukağılar var ve bir cehîm var
Fizilal-il Kuran : Çünkü bizim yanımızda ağır zincirler ile cehennem vardır.
Gültekin Onan : Çünkü bizim yanımızda bukağılar ve cayır cayır yanan bir ateş vardır.
Hakkı Yılmaz : "Kesinlikle Bizim yanımızda bukağılar; ayaklarından bağlayacağımız demir halkalar ve cehennem var. "
Hasan Basri Çantay : Çünkü bizim yanımızda (ağır) bukağılar var, yakıcı bir ateş var,
Hayrat Neşriyat : Çünki bizim yanımızda ağır kelepçeler ve yakıcı bir ateş vardır!
İbni Kesir : Muhakkak ki katımızda, ağır boyunduruklar ve cehennem var.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki bizim yanımızda (ayaklara bağlanan) ağır zincirler ve alevli ateş vardır.
Muhammed Esed : çünkü, Katımızda ağır prangalar ve yakıcı bir alev (onları beklemektedir),
Ömer Nasuhi Bilmen : Şüphe yok ki Bizim yanımızda ağır bukağılar ve bir alevli ateş vardır.
Ömer Öngüt : Yanımızda onlar için ağır boyunduruklar ve cehennem var.
Şaban Piriş : Bizim yanımızda ağır boyunduruklar ve cehennem var.
Suat Yıldırım : (12-13) Muhakkak ki Bizim nezdimizde bukağılar, alevli ateşler, dikenli, boğazı tırmalayan yiyecekler ve gâyet acı azap var.
Süleyman Ateş : Doğrusu, bizim yanımızda bukağılar ve cehennem var.
Tefhim-ul Kuran : Çünkü bizim yanımızda bukağılar ve cayır cayır yanan bir ateş vardır;
Ümit Şimşek : Bizim katımızda nice bukağılar, alevler,
Yaşar Nuri Öztürk : Bizim yanımızda bukağılar var, cehennem var!


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}