CONJ – prefixed conjunction wa (and) ACC – accusative particle PRON – 3rd person masculine plural object pronoun الواو عاطفة حرف نصب من اخوات «ان» و«هم» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
ظنوا
ظ ن ن | ƵNN
ƵNVE
Zennū
sanmışlardı
thought
Zı,Nun,Vav,Elif, 900,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
كما
|
KME
kemā
gibi
as
Kef,Mim,Elif, 20,40,1,
P – prefixed preposition ka SUB – subordinating conjunction جار ومجرور
ظننتم
ظ ن ن | ƵNN
ƵNNTM
Zenentum
sizin sandığınız
you thought
Zı,Nun,Nun,Te,Mim, 900,50,50,400,40,
V – 2nd person masculine plural perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
أن
|
ÊN
en
that
,Nun, ,50,
SUB – subordinating conjunction حرف مصدري
لن
|
LN
len
asla
never
Lam,Nun, 30,50,
NEG – negative particle حرف نفي
يبعث
ب ع ث | BAS̃
YBAS̃
yeb'ǎṧe
diriltmeyeceğini
will raise
Ye,Be,Ayn,Se, 10,2,70,500,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood فعل مضارع منصوب
الله
|
ELLH
llahu
Allah'ın
Allah
Elif,Lam,Lam,He, 1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah" لفظ الجلالة مرفوع
أحدا
ا ح د | EḪD̃
ÊḪD̃E
eHaden
hiç kimseyi
anyone.
,Ha,Dal,Elif, ,8,4,1,
N – accusative masculine indefinite noun اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |وَأَنَّهُمْ: ve onlar da | ظَنُّوا: sanmışlardı | كَمَا: gibi | ظَنَنْتُمْ: sizin sandığınız | أَنْ: | لَنْ: asla | يَبْعَثَ: diriltmeyeceğini | اللَّهُ: Allah'ın | أَحَدًا: hiç kimseyi |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وأنهم WÊNHMve onlar da | ظنوا ƵNWEsanmışlardı | كما KMEgibi | ظننتم ƵNNTMsizin sandığınız | أن ÊN | لن LNasla | يبعث YBAS̃diriltmeyeceğini | الله ELLHAllah'ın | أحدا ÊḪD̃Ehiç kimseyi |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve ennehum: ve onlar da | Zennū: sanmışlardı | kemā: gibi | Zenentum: sizin sandığınız | en: | len: asla | yeb'ǎṧe: diriltmeyeceğini | llahu: Allah'ın | eHaden: hiç kimseyi |
Kırık Meal (Transcript) : |VÊNHM: ve onlar da | ƵNVE: sanmışlardı | KME: gibi | ƵNNTM: sizin sandığınız | ÊN: | LN: asla | YBAS̃: diriltmeyeceğini | ELLH: Allah'ın | ÊḪD̃E: hiç kimseyi |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve şüphe yok ki onlar da sizin sandığınız gibi Allah'ın, kesin olarak hiçbir kimseyi tekrar diriltmiyeceğini sanıyorlar.
Adem Uğur : Onlar da sizin sandığınız gibi, Allah'ın hiç kimseyi tekrar diriltmeyeceğini sanmışlardı.
Ahmed Hulusi : "Muhakkak ki onlar (insanlar), sizin gibi düşünüp, Allâh'ın hiçbir kimseyi asla bâ's etmeyeceğini, zannetmişler!" (Bu âyet cinlerin de yaşadıkları beden boyutu itibarıyla 'Ölüm - kıyamet' aşaması sonrasına insanlar gibi vâkıf olmadıklarını göstermektedir. A. H. )
Ahmet Tekin : 'Onlar da, sizin zannetiğiniz gibi, Allah’ın hiç kimseyi asla peygamber olarak özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere görevlendirmeyeceğini zannediyorlardı.'
Ahmet Varol : Onlar da sizin sandığınız gibi Allah'ın hiç kimseyi diriltmeyeceğini sanmışlardı.
Ali Bulaç : "Ve onlar, sizin de sandığınız gibi Allah'ın hiç kimseyi kesin olarak diriltmeyeceğini sanmışlardı."
Ali Fikri Yavuz : O insanlar da, (ey cinler) sizin zannettiğiniz gibi, Allah’ın ebedîyen hiç bir kimseyi öldükten sonra diriltmiyeceğini zannetmişlerdi.
Bekir Sadak : «Dogrusu, onlar da sizin, Allah'in kimseyi yeniden diriltmeyeceginizi sandiginiz gibi sanida bulunmuslardi.»
Celal Yıldırım : Onlar da sizin sandığınız gibi Allah'ın hiçbir kimseyi diriltip kal, dırmıyacağını sanmışlardı.
Diyanet İşleri : “Gerçekten onlar da, sizin sandığınız gibi, Allah’ın hiç kimseyi öldükten sonra tekrar diriltmeyeceğini sanmışlardı.”
Diyanet İşleri (eski) : 'Doğrusu, onlar da sizin, Allah'ın kimseyi yeniden diriltmeyeceğinizi sandığınız gibi sanıda bulunmuşlardı.'
Diyanet Vakfi : Onlar da sizin sandığınız gibi, Allah'ın hiç kimseyi tekrar diriltmeyeceğini sanmışlardı.
Edip Yüksel : 'Onlar, tıpkı sizin sandığınız gibi, ALLAH'ın hiç bir kimseyi göndermeyeceğini sanıyorlardı.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Doğrusu onlar sizin zannettiğiniz gibi, zannetmişlerdi ki, Allah asla kimseyi Peygamber göndermeyecek.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Doğrusu onlar sizin sandığınız gibi sanmışlardı ki, Allah hiçbir kimseyi asla peygamber göndermeyecek.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve doğrusu onlar sizin zann ettiğiniz gibi zann etmişlerdi ki: Allah ebedâ hiçbir kimseyi ba's etmiyecek.
Fizilal-il Kuran : O sapık insanlar, tıpkı sizler gibi, Allah'ın hiç kimseyi yeniden diriltmeyeceğini sanmışlardır.
Gültekin Onan : "Ve onlar, sizin de sandığınız gibi Tanrı'nın hiç kimseyi kesin olarak diriltmeyeceğini sanmışlardı."
Hakkı Yılmaz : Gerçekten de onlar sizin inandığınız gibi, Allah'ın asla kimseyi peygamber göndermeyeceğine/ diriltmeyeceğine inanmışlardı.
Hasan Basri Çantay : «Hakıykaten onlar da, sizin zannetdiğiniz gibi, Allahın hiçbir kimseyi kat'iyyen diriltemeyeceğini sanmışlar».
Hayrat Neşriyat : 'Hakikaten onlar da sizin zannettiğiniz gibi, Allah’ın hiç kimseyi aslâ diriltmeyeceğini zannetmişlerdi.'
İbni Kesir : Doğrusu onlar da sizin sandığınız gibi, Allah'ın yeniden kimseyi diriltemeyeceğini sandılar.
İskender Evrenosoğlu : Ve onlar da, sizin zannettiğiniz gibi Allah'ın hiç kimseyi yeniden diriltmeyeceğini zannettiler.
Muhammed Esed : O kadar ki, sizin (vaktiyle) düşündüğünüz gibi, onlar da Allah'ın hiç kimseyi (yeniden) asla (elçi olarak) göndermeyeceğini düşünmeye başladılar.
Ömer Nasuhi Bilmen : «Ve şüphesiz onlar da sizin zannetiğiniz gibi zannetmişlerdir ki, Allah hiçbir kimseyi peygamber göndermeyecektir.»
Ömer Öngüt : "Onlar da sizin sandığınız gibi, Allah'ın hiç kimseyi yeniden diriltmeyeceğini sanmışlardı. "
Şaban Piriş : Sizin zannettiğiniz gibi, onlar da Allah’ın hiç kimseyi yeniden diriltemeyeceğini sanmışlardı.
Suat Yıldırım : (1-7) De ki: Bana vahyolunduğuna göre bir cin cemaati Kur’ân’ı dinledikten sonra şöyle dediler: "Biz gerçekten, doğru yolu gösteren harikulade bir Kur’ân dinledik. Bundan böyle Rabbimize asla bir şerik tanımayacağız. Rabbimizin şanı çok yücedir, O ne eş, ne de çocuk edinmiştir. Meğer içimizden birtakım cahiller, Allah hakkında gerçek olmayan sözler söylüyormuş! Biz de saf saf, insanları ve cinleri, Allah hakkında yalan söylemez sanmışız! Meğer bir kısım insanlar cinlerden bazılarına sığınıp, böylece onları daha da azgın hale getirmişler! Onlar da, sizin zannettiğiniz gibi, Allah’ın ölen hiçbir kimseyi diriltmeyeceğini zannetmişler.
Süleyman Ateş : Onlar da sizin sandığınız gibi Allâh'ın hiç kimseyi diriltmeyeceğini sanmışlardı.
Tefhim-ul Kuran : «Ve onlar, sizin de sandığınız gibi Allah'ın hiç kimseyi kesin olarak diriltmeyeceğini sanmışlardı.»
Ümit Şimşek : 'Onlar da, sizin zannettiğiniz gibi, Allah kimseyi diriltmeyecek sanıyorlardı.
Yaşar Nuri Öztürk : "Onlar, tıpkı sizin sandığınız gibi, Allah'ın hiç kimseyi asla diriltmeyeceğini/peygamber göndermeyeceğini sanmışlardı."
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]