Süleyman Ateş Meali |
|
De ki: Cinlerden bir topluluğun Kur'ân dinleyip şöyle dedikleri bana vahyolundu: "Biz harikulâde güzel bir Kur'ân dinledik.(72:1) | |
Doğru yola iletiyor, ona inandık. Artık Rabbimize hiç kimseyi ortak koşmayacağız.(72:2) | |
Doğrusu Rabbimizin şanı yücedir. O, eş ve çocuk edinmemiştir.(72:3) | |
Meğer bizim beyinsiz (İblis veya cinlerin kâfirleri) Allâh hakkında saçma şeyler söylüyormuş.(72:4) | |
Biz insanların ve cinlerin, Allah'a karşı yalan söylemeyeceklerini sanmıştık (onun için o beyinsizin sözüne uymuştuk),(72:5) | |
Doğrusu insanlardan bazı erkekler, cinlerden bazı erkeklere sığınırlardı da onların şımarıklığını artırırlardı.(72:6) | |
Onlar da sizin sandığınız gibi Allâh'ın hiç kimseyi diriltmeyeceğini sanmışlardı.(72:7) | |
Biz göğe dokunduk, onu kuvvetli bekçilerle ve ışınlarla doldurulmuş bulduk.(72:8) | |
Ve biz onun dinlemeğe mahsus olan oturma yerlerinde oturur (gayb haberlerini dinlemeğe çalışır)dık. Artık şimdi kim dinlemek istese, kendisini gözetleyen bir ışın bulur.(72:9) | |
Bilmiyoruz bununla yeryüzündekilere kötülük mü (yapılmak) istendi, yoksa Rabbleri onları doğruya mı iletmek diledi.(72:10) | |
Bize gelince, bizden iyiler de var ve bizden başka türlü olan da var. Biz çeşitli yollara ayrıldık.(72:11) | |
Biz yeryüzünde Allâh'ı âciz bırakamayacağımızı (yerden) kaçmakla da O'nu âciz bırak(ıp O'ndan kurtul)amayacağımızı anladık.(72:12) | |
Biz, yol gösteren (Kur'ân)ı işitince ona inandık. Kim Rabbine inanırsa (ne hakkının) eksik verilmesinden, ne de kendisine kötülük edilmesinden korkar.(72:13) | |
Ve biz, bizden müslümanlar da var ve bizden doğru yoldan sapanlar da var. Kimler müslüman olursa işte onlar doğru yolu aramışlardır.(72:14) | |
Hak yoldan sapanlar ise cehenneme odun olmuşlardır."(72:15) | |
Şâyet yolda doğru gitselerdi onlara bol su verirdik (rızıklarını bollaştırırdık).(72:16) | |
Ki onları, onunla sınayalım. Kim Rabbini anmaktan yüz çevirirse (Rabbi) onu, alt eden bir azâba sokar.(72:17) | |
Mescidler, Allâh'a mahsustur. Allâh ile beraber hiç kimseye yalvarmayın.(72:18) | |
Allâh'ın kulu kalkıp O'na yalvarınca (hayretten, hepsi) onun üzerine üşüşüp nerdeyse keçe gibi birbirlerine geçeceklerdi.(72:19) | |
De ki: "Ben ancak Rabbime yalvarırım ve hiç kimseyi O'na ortak koşmam."(72:20) | |
De ki: "Ben size ne zarar, ne de akıl verme gücüne sâhip değilim."(72:21) | |
De ki: "Beni Allâh'(ın azâbın)dan hiç kimse kurtaramaz ve ondan başka sığınacak kimse bulamam."(72:22) | |
Benim yapabileceğim sadece Allah'tan (bana vahyedilenleri) size duyurmak ve O'nun elçilik görevlerini yerine getirmektir. Artık kim Allah'a ve Elçisine baş kaldırırsa, ona içinde sürekli kalacağı cehennem ateşi vardır.(72:23) | |
Kendilerine va'dedilen şeyi (ya azâbı veya kıyâmet sâ'atini) gördükleri zaman, kimin yardımcı bakımından daha zayıf ve sayıca daha az olduğunu bileceklerdir.(72:24) | |
De ki: "Size söylenen şey yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koyacaktır, bilmem."(72:25) | |
Gaybı bilen O'dur. Gizli bilgisini kimseye göstermez.(72:26) | |
Ancak râzı olduğu elçiye gösterir. Çünkü O, elçisinin önüne ve arkasına gözetleyiciler (koruyucular) koyar.(72:27) | |
(Böyle yapar) Ki onların, Rablerinin kendilerine verdiği mesajları duyurduklarını bilsin. Allâh, onlarda bulunan herşeyi (bilgisiyle) kuşatmıştır ve herşeyi bir bir saymış (hesab etmiş)tir.(72:28) | |