Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
|
Andolsun fecr'e.(89:1) | |
(2-4) Ve on geceye. Ve çifte ve tek olana. Ve geçip gideceği zaman geceye.(89:2) | |
Bunda akıl sahibi için bir yemîn yok mudur?(89:5) | |
(6-7) Görmedin mi ki Rabbin Âd'e nasıl yaptı? Direk sahibi olan İrem cemaatine.(89:6) | |
Bir belde (ahalisi) ki, o beldenin bir misli beldeler arasında yaratılmamıştı.(89:8) | |
(9-10) Vadide kayaları söküp oyan Semûd'e (nasıl yaptı?). Ve pek büyük sabit binalar sahibi olan Fir'avun'a da nasıl yaptı?(89:9) | |
(11-12) İşte onlar ki beldelerde azgınlıkta bulunmuşlardı. Oralarda fesadı çoğaltmışlardı.(89:11) | |
(13-14) Artık Rabbin de onların üzerlerine bir azap kamçısı saldırdı. Şüphe yok ki, Rabbin görüp gözetmektedir.(89:13) | |
Rabbi onu imtihan edip kendisine ikramda bulunsa o vakit der ki: «Rabbim bana ikram etti.»(89:15) | |
Amma onu imtihan edip de rızkını darlaştırdığı vakit de der ki: «Rabbim bana ihanet etti.»(89:16) | |
Yok, yok. Belki siz yetime ikram etmezsiniz.(89:17) | |
Ve yoksullara yiyecek vermek için birbirinizi teşvikte bulunmazsınız.(89:18) | |
Ve miras bırakılan malı şiddetlicesine yersiniz.(89:19) | |
Ve malı pek çokça bir sevgi ile seversiniz.(89:20) | |
Hayır hayır. Yer dağılıp parça parça parçalanınca.(89:21) | |
Ve Rabbin (emri) gelip melekler de saf saf dizilince.(89:22) | |
Ve o gün cehennem de getirilmiş olunca insan o gün anlamış olur. Ve artık o anlayıştan da ona ne faide!(89:23) | |
Der ki, «Keşke hayatım için (güzel ameller) takdim etmiş olsa idim.»(89:24) | |
Artık o gün O'nun yapacağı azabı bir kimse yapamaz.(89:25) | |
Ve O'nun vuracağı bend ile kimse bend vurabilemez.(89:26) | |
Ey mutmain olan nefs!(89:27) | |
Rabbine dönüver, sen razı, O da senden razı olarak.(89:28) | |
Artık kullarımın arasına gir.(89:29) | |
Ve cennetime giriver.(89:30) | |