Ahmed Hulusi Meali |
|
Sana Gaşiye'nin (bütün insanları örtüp bürüyen o büyük tecelli - kıyamet) haberi geldi mi?(88:1) | |
O gün yüzler (vardır) zilletle yere bakar!(88:2) | |
(Örf - âdet olarak) çalışmış (ibadet etmiş) boşa yorulmuş!(88:3) | |
Kızgın bir ateşe maruz kalır (o yüzler)!(88:4) | |
Kızgın bir kaynaktan içirilirler!(88:5) | |
Onlar için Dari' (zehirli - yırtıcı bir diken?)den başka yiyecek yoktur.(88:6) | |
Ne besler ne de açlıktan kurtarır.(88:7) | |
O süreçte nimetin eseri görülen nice yüzler de (vardır).(88:8) | |
(Hakkıyla yaptığı) çalışmalarının getirisinden razıdır!(88:9) | |
Âli bir cennettedir!(88:10) | |
Orada boş laf işitmez.(88:11) | |
Orada (daim) akan bir kaynak (ilim ve kudret) vardır.(88:12) | |
Orada yükseltilmiş tahtlar vardır.(88:13) | |
(Yerlerine) konulmuş testiler,(88:14) | |
(Arkalarına) sıra sıra dizilmiş yastıklar,(88:15) | |
(Altlarına) yayılmış yaygılar (vardır).(88:16) | |
Bakmıyorlar mı el İbil'e (yağmur yüklü bulutlara) nasıl yaratılmış?(88:17) | |
(Bakmıyorlar mı) semâya, nasıl ref'olunmuş (nasıl uzay oluşmuş)!(88:18) | |
(Bakmıyorlar mı) dağlara, nasıl yerleştirilmiş!(88:19) | |
(Bakmıyorlar mı) arza, nasıl döşenmiş!(88:20) | |
HATIRLAT; çünkü sen ancak bir hatırlatıcısın (hakikatlerini hatırlatmak için irsâl oldun)!(88:21) | |
Onlar üzerine musallat olan zorba değilsin!(88:22) | |
Ancak kim yüz çevirir ve küfür ederse (hakikati inkâr - reddederse),(88:23) | |
Allâh onu, en büyük azap ile azaplandırır!(88:24) | |
Muhakkak ki bizedir onların dönüşleri.(88:25) | |
Sonra muhakkak ki bize aittir yaptıklarının sonucunu yaşatmak!(88:26) | |