Celal Yıldırım Meali |
|
Korku ve dehşeti herşeyi kaplayacak olan Kıyâmet'in haberi elbette sana geldi.(88:1) | |
Yüzler var ki, o gün kararıp aşağılanmıştır.(88:2) | |
Çalışıp didinmiş, boşuna yorulup bitkin düşmüştür.(88:3) | |
İyice kızışmış ateşe varıp yaslanırlar.(88:4) | |
Çok sıcak bir kaynaktan içirilirler.(88:5) | |
Onlar için derî' dikeninden başka yiyecek yoktur.(88:6) | |
O ne besler, ne de açlığı giderir.(88:7) | |
Yüzler de var ki, o gün yumuşacık tazedir.(88:8) | |
Çalışıp çabaladıklarından memnundurlar.(88:9) | |
Yüksek Cennet'tedirler.(88:10) | |
Orada boş-anlamsız söz işitmezler.(88:11) | |
Orada akan pınar vardır.(88:12) | |
Orada yüksek tahtlar, kanepeler mevcuttur.(88:13) | |
Konulmuş küpler,(88:14) | |
Dizilmiş koltuklar,(88:15) | |
Serilmiş yumuşak yaygılar vardır.(88:16) | |
Devenin nasıl aratıldığına,(88:17) | |
Göğün nasıl yükseltildiğine,(88:18) | |
Dağların nasıl dikildiğine,(88:19) | |
Yeryüzünün nasıl yayıldığına bakmazlar mı ?(88:20) | |
Öğüt ver; çünkü sen ancak bir öğütçüsün.(88:21) | |
nsanlar üzerine musallat (bir bekçi) değilsin.(88:22) | |
Ancak kim (Hak'tan) yüzçevirip inkâra saparsa,(88:23) | |
Allah ona en büyük azâb ile azâbda bulunacak.(88:24) | |
Şüpheniz olmasın ki, onların dönüşü ancak bizedir.(88:25) | |
Sonra da hesaplarını görmek bize aittir.(88:26) | |