Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
|
Andolsun göğe ve geceleyin gelene.(86:1)![](/open-icon.png) | |
Ve bilir misin nedir geceleyin gelen?(86:2)![](/open-icon.png) | |
Parıl parıl parlıyan yıldız.(86:3)![](/open-icon.png) | |
Hiçbir kimse yoktur ki onun bir gözetip koruyan memuru bulunmasın.(86:4)![](/open-icon.png) | |
Artık insan, bir baksın neden yaratıldı?(86:5)![](/open-icon.png) | |
Yaratıldı sıçrayarak akan bir sudan.(86:6)![](/open-icon.png) | |
Belden çıkar ve kaburga kemiklerinin arasından.(86:7)![](/open-icon.png) | |
Şüphe yok ki ölümden sonra tekrar onu hayâta döndürmeye de gücü yeter.(86:8)![](/open-icon.png) | |
O gün, bütün gizli şeyler, meydana vurulur.(86:9)![](/open-icon.png) | |
Artık onun ne bir gücü kalır, ne de ona yardım eden olur.(86:10)![](/open-icon.png) | |
Andolsun yağmur yağdıran göğe.(86:11)![](/open-icon.png) | |
Ve nebat bitirmek için çatlayıp yarılan yere.(86:12)![](/open-icon.png) | |
Şüphe yok ki o, her şeyi ayırt eden kesin bir söz elbet.(86:13)![](/open-icon.png) | |
Ve o, şaka değil elbet.(86:14)![](/open-icon.png) | |
Şüphe yok ki onlar, bir düzendir, kurup duruyorlar.(86:15)![](/open-icon.png) | |
Ve ben de onlara karşı koyup duruyorum.(86:16)![](/open-icon.png) | |
Artık mühlet ver kâfirlere mühlet ver onlara az bir müddet.(86:17)![](/open-icon.png) | |