» 63 / Münâfikûn  2:

Kuran Sırası: 63
İniş Sırası: 104
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

 » 63 / Münâfikûn  Suresi: 2
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. اتَّخَذُوا (ETḢZ̃VE) = İtteḣaƶū : yaptılar
2. أَيْمَانَهُمْ (ÊYMENHM) = eymānehum : yeminlerini
3. جُنَّةً (CNT) = cunneten : kalkan
4. فَصَدُّوا (FṦD̃VE) = feSaddū : engel oldular
5. عَنْ (AN) = ǎn : -ndan
6. سَبِيلِ (SBYL) = sebīli : yolu-
7. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'ın
8. إِنَّهُمْ (ÎNHM) = innehum : elbette onların
9. سَاءَ (SEÙ) = sā'e : ne kötüdür
10. مَا (ME) = mā : şeyler
11. كَانُوا (KENVE) = kānū : oldukları
12. يَعْمَلُونَ (YAMLVN) = yeǎ'melūne : yapmış
yaptılar | yeminlerini | kalkan | engel oldular | -ndan | yolu- | Allah'ın | elbette onların | ne kötüdür | şeyler | oldukları | yapmış |

[EḢZ̃] [YMN] [CNN] [ṦD̃D̃] [] [SBL] [] [] [SVE] [] [KVN] [AML]
ETḢZ̃VE ÊYMENHM CNT FṦD̃VE AN SBYL ELLH ÎNHM SEÙ ME KENVE YAMLVN

İtteḣaƶū eymānehum cunneten feSaddū ǎn sebīli llahi innehum sā'e kānū yeǎ'melūne
اتخذوا أيمانهم جنة فصدوا عن سبيل الله إنهم ساء ما كانوا يعملون

 » 63 / Münâfikûn  Suresi: 2
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
اتخذوا ا خ ذ | EḢZ̃ ETḢZ̃VE İtteḣaƶū yaptılar They take
أيمانهم ي م ن | YMN ÊYMENHM eymānehum yeminlerini their oaths
جنة ج ن ن | CNN CNT cunneten kalkan (as) a cover,
فصدوا ص د د | ṦD̃D̃ FṦD̃VE feSaddū engel oldular so they turn away
عن | AN ǎn -ndan from
سبيل س ب ل | SBL SBYL sebīli yolu- (the) Way
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah.
إنهم | ÎNHM innehum elbette onların Indeed, [they]
ساء س و ا | SVE SEÙ sā'e ne kötüdür evil is
ما | ME şeyler what
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū oldukları they used to
يعملون ع م ل | AML YAMLVN yeǎ'melūne yapmış do.

63:2 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

yaptılar | yeminlerini | kalkan | engel oldular | -ndan | yolu- | Allah'ın | elbette onların | ne kötüdür | şeyler | oldukları | yapmış |

[EḢZ̃] [YMN] [CNN] [ṦD̃D̃] [] [SBL] [] [] [SVE] [] [KVN] [AML]
ETḢZ̃VE ÊYMENHM CNT FṦD̃VE AN SBYL ELLH ÎNHM SEÙ ME KENVE YAMLVN

İtteḣaƶū eymānehum cunneten feSaddū ǎn sebīli llahi innehum sā'e kānū yeǎ'melūne
اتخذوا أيمانهم جنة فصدوا عن سبيل الله إنهم ساء ما كانوا يعملون

[ا خ ذ ] [ي م ن] [ج ن ن] [ص د د] [] [س ب ل] [] [] [س و ا] [] [ك و ن] [ع م ل]

 » 63 / Münâfikûn  Suresi: 2
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
اتخذوا ا خ ذ | EḢZ̃ ETḢZ̃VE İtteḣaƶū yaptılar They take
Elif,Te,Hı,Zel,Vav,Elif,
1,400,600,700,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form VIII) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أيمانهم ي م ن | YMN ÊYMENHM eymānehum yeminlerini their oaths
,Ye,Mim,Elif,Nun,He,Mim,
,10,40,1,50,5,40,
N – accusative masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
جنة ج ن ن | CNN CNT cunneten kalkan (as) a cover,
Cim,Nun,Te merbuta,
3,50,400,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
فصدوا ص د د | ṦD̃D̃ FṦD̃VE feSaddū engel oldular so they turn away
Fe,Sad,Dal,Vav,Elif,
80,90,4,6,1,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الفاء عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
عن | AN ǎn -ndan from
Ayn,Nun,
70,50,
P – preposition
حرف جر
سبيل س ب ل | SBL SBYL sebīli yolu- (the) Way
Sin,Be,Ye,Lam,
60,2,10,30,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah.
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
إنهم | ÎNHM innehum elbette onların Indeed, [they]
,Nun,He,Mim,
,50,5,40,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
حرف نصب و«هم» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
ساء س و ا | SVE SEÙ sā'e ne kötüdür evil is
Sin,Elif,,
60,1,,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
ما | ME şeyler what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū oldukları they used to
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
يعملون ع م ل | AML YAMLVN yeǎ'melūne yapmış do.
Ye,Ayn,Mim,Lam,Vav,Nun,
10,70,40,30,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |اتَّخَذُوا: yaptılar | أَيْمَانَهُمْ: yeminlerini | جُنَّةً: kalkan | فَصَدُّوا: engel oldular | عَنْ: -ndan | سَبِيلِ: yolu- | اللَّهِ: Allah'ın | إِنَّهُمْ: elbette onların | سَاءَ: ne kötüdür | مَا: şeyler | كَانُوا: oldukları | يَعْمَلُونَ: yapmış |
Kırık Meal (Harekesiz) : |اتخذوا ETḢZ̃WE yaptılar | أيمانهم ÊYMENHM yeminlerini | جنة CNT kalkan | فصدوا FṦD̃WE engel oldular | عن AN -ndan | سبيل SBYL yolu- | الله ELLH Allah'ın | إنهم ÎNHM elbette onların | ساء SEÙ ne kötüdür | ما ME şeyler | كانوا KENWE oldukları | يعملون YAMLWN yapmış |
Kırık Meal (Okunuş) : |İtteḣaƶū: yaptılar | eymānehum: yeminlerini | cunneten: kalkan | feSaddū: engel oldular | ǎn: -ndan | sebīli: yolu- | llahi: Allah'ın | innehum: elbette onların | sā'e: ne kötüdür | : şeyler | kānū: oldukları | yeǎ'melūne: yapmış |
Kırık Meal (Transcript) : |ETḢZ̃VE: yaptılar | ÊYMENHM: yeminlerini | CNT: kalkan | FṦD̃VE: engel oldular | AN: -ndan | SBYL: yolu- | ELLH: Allah'ın | ÎNHM: elbette onların | SEÙ: ne kötüdür | ME: şeyler | KENVE: oldukları | YAMLVN: yapmış |
Abdulbaki Gölpınarlı : Antlarını kalkan edinmişler de halkı, Allah yolundan çıkarmışlardır; şüphe yok ki ne de kötüdür bu yaptıkları şey.
Adem Uğur : Yeminlerini kalkan yapıp Allah yolundan yan çizdiler. Gerçekten onların yaptıkları ne kötüdür!
Ahmed Hulusi : Yeminlerini bir kalkan edindiler de Allâh yolundan alıkoydular. . . Yapmakta oldukları gerçekten ne kötüdür!
Ahmet Tekin : Onlar, yeminlerini kalkan haline getirdiler. Böylece insanları Allah yolundan, müslüman olmaktan, İslâm’ı yaşamaktan ve İslâmî faaliyetlerden alıkoydular. Onların işlemeye devam ettikleri ameller ne kötüdür.
Ahmet Varol : Yeminlerini bir kalkan edindiler de böylece Allah'ın yolundan alıkoydular. Onların yaptıkları gerçekten ne kadar kötüdür!
Ali Bulaç : Onlar, yeminlerini bir siper edinip Allah'ın yolundan alıkoydular. Doğrusu ne kötü şey yapıyorlar.
Ali Fikri Yavuz : Yeminlerini bir kalkan edinib de Allah yolundan yüz çevirmektedirler. Doğrusu bunlar ne fena yapıyorlar!...
Bekir Sadak : Onlar, yeminlerini kalkan edinerek Allah'in yolundan alikoyarlar. Isledikleri isler gercekten ne kotudur!
Celal Yıldırım : Onlar yeminlerini siper edindiler de öylece Allah yolundan alıkoydular. Gerçekten onların yaptıkları ne kötü şeydir.
Diyanet İşleri : Yeminlerini kalkan yaptılar da insanları Allah’ın yolundan çevirdiler. Gerçekten onların yaptıkları şey ne kötüdür!
Diyanet İşleri (eski) : Onlar, yeminlerini kalkan edinerek Allah'ın yolundan alıkoyarlar. İşledikleri işler gerçekten ne kötüdür!
Diyanet Vakfi : Yeminlerini kalkan yapıp Allah yolundan yan çizdiler. Gerçekten onların yaptıkları ne kötüdür!
Edip Yüksel : Onlar, yeminlerini kalkan yapıp ALLAH'ın yolundan saptırmaktadırlar. Yaptıkları ne kötüdür.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Yeminlerini kalkan yapıp (insanları) Allah'ın yolundan çevirdiler. Onların yaptıkları ne kötüdür!
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : (1-2) Münafıklar sana geldiklerinde: «Şehadet ederiz, gerçekten sen Allah'ın Resulüsün!» dediler. Allah da biliyor ki, sen şüphesiz O'nun Resulüsün! Bununla beraber Allah şahitlik ediyor ki, doğrusu münafıklar katiyyen yalancıdırlar. Yeminlerini bir kalkan edinip de Allah yolundan yan çizmektedirler. Doğrusu onlar ne fena yapıyorlar.
Elmalılı Hamdi Yazır : Yeminlerini bir kalkan edinip de Allah yolundan yan çizmektedirler, hakıkat bunlar ne fena yapıyorlar
Fizilal-il Kuran : Çünkü, onlar yeminlerini kalkan yapıp insanları Allah'ın yolundan alıkorlar. Onların yaptıkları ne kötüdür.
Gültekin Onan : Onlar, yeminlerini bir siper edinip Tanrı'nın yolundan alıkoydular. Doğrusu ne kötü şey yapıyorlar.
Hakkı Yılmaz : Onlar, yeminlerini bir kalkan edinip Allah'ın yolundan alıkoydular. Şüphesiz onlar, yaptıkları şeyler kötü olan kimselerdir.
Hasan Basri Çantay : Onlar yeminlerini bir kalkan edindiler ve Allahın yolundan sapdılar. Hakıykat, onların yapdıkları şeyler ne kötüdür!
Hayrat Neşriyat : (Müslüman olduklarına dâir) yeminlerini bir kalkan edindiler de (insanları) Allah yolundan alıkoydular. Muhakkak ki onların yapmakta oldukları şey, ne kötüdür!
İbni Kesir : Onlar; yeminlerini kalkan edindiler de Allah'ın yolundan alıkoydular. Gerçekten yaptıkları işler ne kötüdür.
İskender Evrenosoğlu : Yeminlerini kendilerine siper ettiler, böylece Allah'ın yolundan saptılar (ve saptırdılar). Muhakkak ki onların yapmış oldukları kötü bir şey.
Muhammed Esed : Onlar yeminlerini (yalan ve sahtekarlıklarına) kalkan yapmakta ve böylece başkalarını Allah yolundan saptırmaktadırlar. Yaptıkları, gerçekten çok çirkindir;
Ömer Nasuhi Bilmen : Yeminlerini bir kalkan edindiler de, artık Allah'ın yolundan sapıttılar. Şüphe yok ki, onların yaptıkları ne kadar fena oldu.
Ömer Öngüt : Yeminlerini kendilerine bir kalkan yaptılar. Allah'ın yoluna engel oldular. Gerçekten onlar çok kötü bir şey yapıyorlar.
Şaban Piriş : Onlar, yeminlerini bir kalkan edinip, Allah’ın yolundan alıkoydular. Onların yaptıkları şey ne kötüdür!
Suat Yıldırım : Onlar yeminlerini kalkan olarak kullanıp insanları Allah’ın yolundan uzaklaştırırlar. Yaptıkları bu iş ne kötü bir iştir!
Süleyman Ateş : Yeminlerini kalkan yapıp Allâh'ın yoluna engel oldular. Onların yaptıkları ne kötüdür!
Tefhim-ul Kuran : Onlar, yeminlerini bir siper edinip Allah'ın yolundan alıkoydular. Doğrusu şu ki onlar, ne kötü şey yapmaktadırlar.
Ümit Şimşek : Onlar, halkı Allah yolundan alıkoymak için yeminlerini kalkan yaptılar. Bu yaptıkları, gerçekten pek kötü birşeydir.
Yaşar Nuri Öztürk : Yeminlerini bir kalkan edinip Allah'ın yolundan alıkoydular. Onların yapmakta oldukları ne kötüdür!


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}