» 49 / Hucurât  4:

Kuran Sırası: 49
İniş Sırası: 106
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18

 » 49 / Hucurât  Suresi: 4
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنَّ (ÎN) = inne : şüphesiz
2. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne :
3. يُنَادُونَكَ (YNED̃VNK) = yunādūneke : sana bağıranların
4. مِنْ (MN) = min : -ndan
5. وَرَاءِ (VREÙ) = verā'i : arkası-
6. الْحُجُرَاتِ (ELḪCRET) = l-Hucurāti : odaların
7. أَكْثَرُهُمْ (ÊKS̃RHM) = ekṧeruhum : çoğu
8. لَا (LE) = lā :
9. يَعْقِلُونَ (YAGLVN) = yeǎ'ḳilūne : akıl etmezler
şüphesiz | | sana bağıranların | -ndan | arkası- | odaların | çoğu | | akıl etmezler |

[] [] [ND̃V] [] [VRY] [ḪCR] [KS̃R] [] [AGL]
ÎN ELZ̃YN YNED̃VNK MN VREÙ ELḪCRET ÊKS̃RHM LE YAGLVN

inne elleƶīne yunādūneke min verā'i l-Hucurāti ekṧeruhum yeǎ'ḳilūne
إن الذين ينادونك من وراء الحجرات أكثرهم لا يعقلون

 » 49 / Hucurât  Suresi: 4
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
الذين | ELZ̃YN elleƶīne those who
ينادونك ن د و | ND̃V YNED̃VNK yunādūneke sana bağıranların call you
من | MN min -ndan from
وراء و ر ي | VRY VREÙ verā'i arkası- behind
الحجرات ح ج ر | ḪCR ELḪCRET l-Hucurāti odaların the private chambers,
أكثرهم ك ث ر | KS̃R ÊKS̃RHM ekṧeruhum çoğu most of them
لا | LE (do) not
يعقلون ع ق ل | AGL YAGLVN yeǎ'ḳilūne akıl etmezler understand.

49:4 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

şüphesiz | | sana bağıranların | -ndan | arkası- | odaların | çoğu | | akıl etmezler |

[] [] [ND̃V] [] [VRY] [ḪCR] [KS̃R] [] [AGL]
ÎN ELZ̃YN YNED̃VNK MN VREÙ ELḪCRET ÊKS̃RHM LE YAGLVN

inne elleƶīne yunādūneke min verā'i l-Hucurāti ekṧeruhum yeǎ'ḳilūne
إن الذين ينادونك من وراء الحجرات أكثرهم لا يعقلون

[] [] [ن د و] [] [و ر ي] [ح ج ر] [ك ث ر] [] [ع ق ل]

 » 49 / Hucurât  Suresi: 4
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
الذين | ELZ̃YN elleƶīne those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
ينادونك ن د و | ND̃V YNED̃VNK yunādūneke sana bağıranların call you
Ye,Nun,Elif,Dal,Vav,Nun,Kef,
10,50,1,4,6,50,20,
V – 3rd person masculine plural (form III) imperfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
من | MN min -ndan from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
وراء و ر ي | VRY VREÙ verā'i arkası- behind
Vav,Re,Elif,,
6,200,1,,
N – genitive noun
اسم مجرور
الحجرات ح ج ر | ḪCR ELḪCRET l-Hucurāti odaların the private chambers,
Elif,Lam,Ha,Cim,Re,Elif,Te,
1,30,8,3,200,1,400,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور
أكثرهم ك ث ر | KS̃R ÊKS̃RHM ekṧeruhum çoğu most of them
,Kef,Se,Re,He,Mim,
,20,500,200,5,40,
N – nominative masculine singular noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لا | LE (do) not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يعقلون ع ق ل | AGL YAGLVN yeǎ'ḳilūne akıl etmezler understand.
Ye,Ayn,Gaf,Lam,Vav,Nun,
10,70,100,30,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّ: şüphesiz | الَّذِينَ: | يُنَادُونَكَ: sana bağıranların | مِنْ: -ndan | وَرَاءِ: arkası- | الْحُجُرَاتِ: odaların | أَكْثَرُهُمْ: çoğu | لَا: | يَعْقِلُونَ: akıl etmezler |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إن ÎN şüphesiz | الذين ELZ̃YN | ينادونك YNED̃WNK sana bağıranların | من MN -ndan | وراء WREÙ arkası- | الحجرات ELḪCRET odaların | أكثرهم ÊKS̃RHM çoğu | لا LE | يعقلون YAGLWN akıl etmezler |
Kırık Meal (Okunuş) : |inne: şüphesiz | elleƶīne: | yunādūneke: sana bağıranların | min: -ndan | verā'i: arkası- | l-Hucurāti: odaların | ekṧeruhum: çoğu | : | yeǎ'ḳilūne: akıl etmezler |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎN: şüphesiz | ELZ̃YN: | YNED̃VNK: sana bağıranların | MN: -ndan | VREÙ: arkası- | ELḪCRET: odaların | ÊKS̃RHM: çoğu | LE: | YAGLVN: akıl etmezler |
Abdulbaki Gölpınarlı : Odaların ardından bağırarak sana seslenenlerin çoğu, akıl etmeyen kişilerdir.
Adem Uğur : (Resûlüm!) Sana odaların arka tarafından bağıranların çoğu aklı ermez kimselerdir.
Ahmed Hulusi : Sana, evinin dışından (dışarıdan) seslenenlere gelince, onların çoğunluğu aklını kullanmayanlardır! (Seslenip yanlarına çağırmak, aklını kullanmamak olarak değerlendiriliyor! Dikkat edilesi bir konu! A. H. )
Ahmet Tekin : Hücre-i saadetlerin, evlerinin arkasından sana 'Ey Allah’ın rasulü' diyecekleri yerde, bağıra çağıra isminle seslenenlerin çoğu aklı kıt, düşüncesiz kimselerdir.
Ahmet Varol : Şüphesiz seni odaların arkasından çağıranların çoğu akıl etmeyenlerdir.
Ali Bulaç : Şüphesiz, hücrelerin ardından sana seslenenler de, onların çoğu aklını kullanmıyor.
Ali Fikri Yavuz : Hücrelerin (Peygambere ait odaların) önünden seni çağıranlar (var ya), onların çoğu aklı ermiyenlerdir.
Bekir Sadak : Sana odalarin otesinden seslenenlerin cogu akletmeyen kimselerdir.
Celal Yıldırım : Şüphesiz onlar ki (sana ait) odaların arkasından sana seslenirler, çoğunun aklı ermez.
Diyanet İşleri : (Ey Muhammed!) Odaların arkasından sana bağıranların çoğu aklı ermeyen kimselerdir.
Diyanet İşleri (eski) : Sana odaların ötesinden seslenenlerin çoğu akletmeyen kimselerdir.
Diyanet Vakfi : (Resûlüm!) Sana odaların arka tarafından bağıranların çoğu aklı ermez kimselerdir.
Edip Yüksel : Odaların/duvarların ardından sana seslenenlerin çoğu düşüncesiz kimselerdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (Resulüm!) Sana odaların arkasından bağıranların çokları, aklı ermez kimselerdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sana odaların arkasından ünleyenlerin (bağıranların) çoğu kesinlikle aklı ermeyenlerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Hucrelerin arkasından sana ünleyenler, her halde ekserisi aklı irmiyenlerdir.
Fizilal-il Kuran : Ey Muhammed! Odaların arkasından sana bağıranların çoğu, düşüncesiz kimselerdir.
Gültekin Onan : Şüphesiz, hücrelerin ardından sana seslenenler de, onların çoğu, akletmiyor.
Hakkı Yılmaz : "Şüphesiz sana odaların arka tarafından seslenen kimseler; onların çoğu akıllı davranmıyorlar. "
Hasan Basri Çantay : Hücrelerin ardından sana ünleyenler (var ya) onların, çoğunun akılları ermez.
Hayrat Neşriyat : (Ey Habîbim!) Doğrusu sana hucurât’ın (odaların) arkasından (evinin dışından, edebe muhâlif olarak) seslenen kimseler var ya, onların çoğu (bu âdâba) akıl erdirmiyorlar.
İbni Kesir : Muhakkak ki sana, hücrelerin ardından seslenenlerin çoğunun akılları ermez.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki sana odaların dışından seslenenlerin çoğu akıl etmezler.
Muhammed Esed : Gerçek şu ki (ey Peygamber,) seni evinin dışından çağıranlar var ya, işte onların çoğu akıllarını kullanmazlar.
Ömer Nasuhi Bilmen : Muhakkak o kimseler ki, sana hücrelerin arkasından nidâ ediverirler. Onların çoğu âkilâne düşünmezler.
Ömer Öngüt : Resulüm! Sana odaların ötesinden seslenenlerin çokları düşüncesiz kimselerdir.
Şaban Piriş : Sana odaların arkasından bağıranların çoğu aklını kullanmıyorlar.
Suat Yıldırım : Ama sana evinin dışından seslenenlerin ise ekserisi düşüncesiz, mâkul davranmayan kimselerdir.
Süleyman Ateş : Odaların arkasından sana bağıranların çoğu, düşüncesiz kimselerdir.
Tefhim-ul Kuran : Şüphesiz, hücrelerin ardından sana seslenenler de (var ya), onların çoğu aklını kullanmıyorlar.
Ümit Şimşek : Sana odaların gerisinden seslenenlerin çoğu aklı ermez kimselerdir.
Yaşar Nuri Öztürk : Hücrelerin arkasından sana seslenenlere gelince, onların çoğu aklını çalıştırmamaktadır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}