Suat Yıldırım Meali |
|
Karanlığı ile ortalığı bürüdüğü zaman gece hakkı için!(92:1) | |
Açılıp parladığı zaman gündüz,(92:2) | |
Erkeği de, dişiyi de yaratan kudret hakkı için ki:(92:3) | |
Sizin işleriniz çeşit çeşittir.(92:4) | |
Malını Allah yolunda harcayıp O’na saygı duyarak haramdan sakınan,(92:5) | |
O en güzel kelimeyi (kelime-i tevhidi) tasdik eden kimseyi.(92:6) | |
Biz de en kolay yola muvaffak ederiz.(92:7) | |
Cimri davranan, bir de kendini güçlü sanıp Allah’tan müstağni gören,(92:8) | |
(9-10) O en güzel kelimeyi (kelime-i tevhidi) yalan sayanı ise, en güç yola sardırırız.(92:9) | |
O, aşağıya doğru yuvarlanırken malı kendisine hiç fayda etmez.(92:11) | |
Doğru yolu göstermek elbette Bizim işimizdir.(92:12) | |
Âhiret gibi dünya da elbette Bize aittir.(92:13) | |
İşte Ben, sizi alev saçan bir ateşe karşı uyarıyorum.(92:14) | |
(15-16) O ateş ki dini yalan sayan ve ona sırtını dönenden başkası oraya girmez.(92:15) | |
(17-18) Ama Allah’a karşı gelmekten çok sakınan ve gönlünü arındırmak için Allah yolunda mal harcayan ise ondan uzak tutulur.(92:17) | |
O, verdiğini kendisine yapılan bir iyiliğin karşılığı olarak vermez. Verdiğinden ötürü hiç kimseden mükâfat da beklemez.(92:19) | |
Sadece ve sadece yüce Rabbini razı etmek ister.(92:20) | |
Kendisi de ukbada elbet hoşnut olur.(92:21) | |