» 62 / Cum’a  8:

Kuran Sırası: 62
İniş Sırası: 110
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

 » 62 / Cum’a  Suresi: 8
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قُلْ (GL) = ḳul : de ki
2. إِنَّ (ÎN) = inne : şüphesiz
3. الْمَوْتَ (ELMVT) = l-mevte : ölüm
4. الَّذِي (ELZ̃Y) = lleƶī :
5. تَفِرُّونَ (TFRVN) = tefirrūne : sizin kaçtığınız
6. مِنْهُ (MNH) = minhu : kendisinden
7. فَإِنَّهُ (FÎNH) = feinnehu : mutlaka
8. مُلَاقِيكُمْ (MLEGYKM) = mulāḳīkum : sizi bulacaktır
9. ثُمَّ (S̃M) = ṧumme : sonra
10. تُرَدُّونَ (TRD̃VN) = turaddūne : döndürüleceksiniz
11. إِلَىٰ (ÎL) = ilā :
12. عَالِمِ (AELM) = ǎālimi : bilen'e
13. الْغَيْبِ (ELĞYB) = l-ğaybi : görünmeyeni
14. وَالشَّهَادَةِ (VELŞHED̃T) = ve şşehādeti : ve görüneni
15. فَيُنَبِّئُكُمْ (FYNBÙKM) = fe yunebbiukum : ve O size haber verecektir
16. بِمَا (BME) = bimā : şeyleri
17. كُنْتُمْ (KNTM) = kuntum : olduğunuz
18. تَعْمَلُونَ (TAMLVN) = teǎ'melūne : yapıyor(lar)
de ki | şüphesiz | ölüm | | sizin kaçtığınız | kendisinden | mutlaka | sizi bulacaktır | sonra | döndürüleceksiniz | | bilen'e | görünmeyeni | ve görüneni | ve O size haber verecektir | şeyleri | olduğunuz | yapıyor(lar) |

[GVL] [] [MVT] [] [FRR] [] [] [LGY] [] [RD̃D̃] [] [ALM] [ĞYB] [ŞHD̃] [NBE] [] [KVN] [AML]
GL ÎN ELMVT ELZ̃Y TFRVN MNH FÎNH MLEGYKM S̃M TRD̃VN ÎL AELM ELĞYB VELŞHED̃T FYNBÙKM BME KNTM TAMLVN

ḳul inne l-mevte lleƶī tefirrūne minhu feinnehu mulāḳīkum ṧumme turaddūne ilā ǎālimi l-ğaybi ve şşehādeti fe yunebbiukum bimā kuntum teǎ'melūne
قل إن الموت الذي تفرون منه فإنه ملاقيكم ثم تردون إلى عالم الغيب والشهادة فينبئكم بما كنتم تعملون

 » 62 / Cum’a  Suresi: 8
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GVL GL ḳul de ki Say,
إن | ÎN inne şüphesiz """Indeed,"
الموت م و ت | MVT ELMVT l-mevte ölüm the death
الذي | ELZ̃Y lleƶī which
تفرون ف ر ر | FRR TFRVN tefirrūne sizin kaçtığınız you flee
منه | MNH minhu kendisinden from it,
فإنه | FÎNH feinnehu mutlaka then surely it
ملاقيكم ل ق ي | LGY MLEGYKM mulāḳīkum sizi bulacaktır (will) meet you.
ثم | S̃M ṧumme sonra Then
تردون ر د د | RD̃D̃ TRD̃VN turaddūne döndürüleceksiniz you will be sent back
إلى | ÎL ilā to
عالم ع ل م | ALM AELM ǎālimi bilen'e (the) All-Knower
الغيب غ ي ب | ĞYB ELĞYB l-ğaybi görünmeyeni (of) the unseen
والشهادة ش ه د | ŞHD̃ VELŞHED̃T ve şşehādeti ve görüneni and the witnessed,
فينبئكم ن ب ا | NBE FYNBÙKM fe yunebbiukum ve O size haber verecektir and He will inform you
بما | BME bimā şeyleri [of] what
كنتم ك و ن | KVN KNTM kuntum olduğunuz you used to
تعملون ع م ل | AML TAMLVN teǎ'melūne yapıyor(lar) "do."""

62:8 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

de ki | şüphesiz | ölüm | | sizin kaçtığınız | kendisinden | mutlaka | sizi bulacaktır | sonra | döndürüleceksiniz | | bilen'e | görünmeyeni | ve görüneni | ve O size haber verecektir | şeyleri | olduğunuz | yapıyor(lar) |

[GVL] [] [MVT] [] [FRR] [] [] [LGY] [] [RD̃D̃] [] [ALM] [ĞYB] [ŞHD̃] [NBE] [] [KVN] [AML]
GL ÎN ELMVT ELZ̃Y TFRVN MNH FÎNH MLEGYKM S̃M TRD̃VN ÎL AELM ELĞYB VELŞHED̃T FYNBÙKM BME KNTM TAMLVN

ḳul inne l-mevte lleƶī tefirrūne minhu feinnehu mulāḳīkum ṧumme turaddūne ilā ǎālimi l-ğaybi ve şşehādeti fe yunebbiukum bimā kuntum teǎ'melūne
قل إن الموت الذي تفرون منه فإنه ملاقيكم ثم تردون إلى عالم الغيب والشهادة فينبئكم بما كنتم تعملون

[ق و ل] [] [م و ت] [] [ف ر ر] [] [] [ل ق ي] [] [ر د د] [] [ع ل م] [غ ي ب] [ش ه د] [ن ب ا] [] [ك و ن] [ع م ل]

 » 62 / Cum’a  Suresi: 8
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GVL GL ḳul de ki Say,
Gaf,Lam,
100,30,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
فعل أمر
إن | ÎN inne şüphesiz """Indeed,"
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
الموت م و ت | MVT ELMVT l-mevte ölüm the death
Elif,Lam,Mim,Vav,Te,
1,30,40,6,400,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
الذي | ELZ̃Y lleƶī which
Elif,Lam,Zel,Ye,
1,30,700,10,
REL – masculine singular relative pronoun
اسم موصول
تفرون ف ر ر | FRR TFRVN tefirrūne sizin kaçtığınız you flee
Te,Fe,Re,Vav,Nun,
400,80,200,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
منه | MNH minhu kendisinden from it,
Mim,Nun,He,
40,50,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
فإنه | FÎNH feinnehu mutlaka then surely it
Fe,,Nun,He,
80,,50,5,
REM – prefixed resumption particle
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الفاء استئنافية
حرف نصب والهاء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
ملاقيكم ل ق ي | LGY MLEGYKM mulāḳīkum sizi bulacaktır (will) meet you.
Mim,Lam,Elif,Gaf,Ye,Kef,Mim,
40,30,1,100,10,20,40,
N – nominative masculine (form III) active participle
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ثم | S̃M ṧumme sonra Then
Se,Mim,
500,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
تردون ر د د | RD̃D̃ TRD̃VN turaddūne döndürüleceksiniz you will be sent back
Te,Re,Dal,Vav,Nun,
400,200,4,6,50,
V – 2nd person masculine plural passive imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
إلى | ÎL ilā to
,Lam,,
,30,,
P – preposition
حرف جر
عالم ع ل م | ALM AELM ǎālimi bilen'e (the) All-Knower
Ayn,Elif,Lam,Mim,
70,1,30,40,
N – genitive masculine active participle
اسم مجرور
الغيب غ ي ب | ĞYB ELĞYB l-ğaybi görünmeyeni (of) the unseen
Elif,Lam,Ğayn,Ye,Be,
1,30,1000,10,2,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
والشهادة ش ه د | ŞHD̃ VELŞHED̃T ve şşehādeti ve görüneni and the witnessed,
Vav,Elif,Lam,Şın,He,Elif,Dal,Te merbuta,
6,1,30,300,5,1,4,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive feminine noun
الواو عاطفة
اسم مجرور
فينبئكم ن ب ا | NBE FYNBÙKM fe yunebbiukum ve O size haber verecektir and He will inform you
Fe,Ye,Nun,Be,,Kef,Mim,
80,10,50,2,,20,40,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 3rd person masculine singular (form II) imperfect verb
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
الفاء عاطفة
فعل مضارع والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بما | BME bimā şeyleri [of] what
Be,Mim,Elif,
2,40,1,
P – prefixed preposition bi
REL – relative pronoun
جار ومجرور
كنتم ك و ن | KVN KNTM kuntum olduğunuz you used to
Kef,Nun,Te,Mim,
20,50,400,40,
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
تعملون ع م ل | AML TAMLVN teǎ'melūne yapıyor(lar) "do."""
Te,Ayn,Mim,Lam,Vav,Nun,
400,70,40,30,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قُلْ: de ki | إِنَّ: şüphesiz | الْمَوْتَ: ölüm | الَّذِي: | تَفِرُّونَ: sizin kaçtığınız | مِنْهُ: kendisinden | فَإِنَّهُ: mutlaka | مُلَاقِيكُمْ: sizi bulacaktır | ثُمَّ: sonra | تُرَدُّونَ: döndürüleceksiniz | إِلَىٰ: | عَالِمِ: bilen'e | الْغَيْبِ: görünmeyeni | وَالشَّهَادَةِ: ve görüneni | فَيُنَبِّئُكُمْ: ve O size haber verecektir | بِمَا: şeyleri | كُنْتُمْ: olduğunuz | تَعْمَلُونَ: yapıyor(lar) |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قل GL de ki | إن ÎN şüphesiz | الموت ELMWT ölüm | الذي ELZ̃Y | تفرون TFRWN sizin kaçtığınız | منه MNH kendisinden | فإنه FÎNH mutlaka | ملاقيكم MLEGYKM sizi bulacaktır | ثم S̃M sonra | تردون TRD̃WN döndürüleceksiniz | إلى ÎL | عالم AELM bilen'e | الغيب ELĞYB görünmeyeni | والشهادة WELŞHED̃T ve görüneni | فينبئكم FYNBÙKM ve O size haber verecektir | بما BME şeyleri | كنتم KNTM olduğunuz | تعملون TAMLWN yapıyor(lar) |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳul: de ki | inne: şüphesiz | l-mevte: ölüm | lleƶī: | tefirrūne: sizin kaçtığınız | minhu: kendisinden | feinnehu: mutlaka | mulāḳīkum: sizi bulacaktır | ṧumme: sonra | turaddūne: döndürüleceksiniz | ilā: | ǎālimi: bilen'e | l-ğaybi: görünmeyeni | ve şşehādeti: ve görüneni | fe yunebbiukum: ve O size haber verecektir | bimā: şeyleri | kuntum: olduğunuz | teǎ'melūne: yapıyor(lar) |
Kırık Meal (Transcript) : |GL: de ki | ÎN: şüphesiz | ELMVT: ölüm | ELZ̃Y: | TFRVN: sizin kaçtığınız | MNH: kendisinden | FÎNH: mutlaka | MLEGYKM: sizi bulacaktır | S̃M: sonra | TRD̃VN: döndürüleceksiniz | ÎL: | AELM: bilen'e | ELĞYB: görünmeyeni | VELŞHED̃T: ve görüneni | FYNBÙKM: ve O size haber verecektir | BME: şeyleri | KNTM: olduğunuz | TAMLVN: yapıyor(lar) |
Abdulbaki Gölpınarlı : De ki: Gerçekten de ondan kaçıp durduğunuz ölüm yok mu; hiç şüphe yok ki size ulaşacaktır o da sonra gizliyi de, görüneni de bilen mâbudun tapısına götürüleceksiniz, derken size, bütün yaptıklarınızı haber verecek.
Adem Uğur : De ki: Sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, muhakkak sizi bulacaktır. Sonra da görüleni ve görülmeyeni bilen Allah'a döndürüleceksiniz de O size bütün yaptıklarınızı haber verecektir.
Ahmed Hulusi : De ki: "Kendisinden kaçmaya çalıştığınız ölüm mutlaka size ulaşacaktır! Sonra gayb ve şehâdeti Bilen'e döndürülürsünüz; sizde yapmakta olduklarınızın getirisinin haberini açığa çıkarır!"
Ahmet Tekin : 'Sizin, kendisinden kaçtığınız ölüm, kesinlikle sizinle buluşacaktır. Üstelik, duyu ve bilgi alanı ötesini, gayb âlemini ve görülen âlemi bilen Allah’ın huzuruna götürüleceksiniz. O, işlediğiniz amelleri birer birer ortaya koyarak sizi hesaba çekecektir.' de.
Ahmet Varol : De ki: 'Kendisinden kaçtığınız o ölüm, mutlaka size gelip çatacaktır. Sonra gizli olanı da açık olanı da bilene döndürülürsünüz; O size yapmakta olduklarınızı bildirir'.
Ali Bulaç : De ki: "Elbette sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, şüphesiz sizinle karşılaşıp buluşacaktır. Sonra gaybı da, müşahede edilebileni de bilen (Allah)a döndürüleceksiniz; O da size yaptıklarınızı haber verecektir."
Ali Fikri Yavuz : (Ey Rasûlüm, onlara) de ki: “-Haberiniz olsun, o kaçıp durduğunuz ölüm, muhakkak gelib size kavuşacaktır. Sonra hem gizliyi, hem aşikârı bilen Allah’a döndürüleceksiniz de, O, size neler yaptığınızı haber verecektir; (buna göre sizi cezalandıracaktır).
Bekir Sadak : De ki: «Dogrusu kendisinden kactiginiz olum mutlaka karsiniza cikacaktir; sonra; goruleni de gorulmeyeni de bilen Allah'a donduruleceksiniz, O size islediklerinizi haber verecektir."*
Celal Yıldırım : De ki: (Şu korkup) kaçtığınız ölüm, mutlaka sizinle buluşacaktır. Sonra da ortada olanı da olmayanı da bilen (O Yüce Kudret)e döndürüleceksiniz ; O da yapageldikleriniz! size bir bir haber verecektir.
Diyanet İşleri : De ki: “Sizin kendisinden kaçıp durduğunuz ölüm var ya, o mutlaka size ulaşacaktır. Sonra gaybı da, görünen âlemi de bilen Allah’a döndürüleceksiniz de, O size yapmakta olduklarınızı haber verecektir.”
Diyanet İşleri (eski) : De ki: 'Doğrusu kendisinden kaçtığınız ölüm mutlaka karşınıza çıkacaktır; sonra; görüleni de görülmeyeni de bilen Allah'a döndürüleceksiniz, O size işlediklerinizi haber verecektir.'
Diyanet Vakfi : De ki: Sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, muhakkak sizi bulacaktır. Sonra da görüleni ve görülmeyeni bilen Allah'a döndürüleceksiniz de O size bütün yaptıklarınızı haber verecektir.
Edip Yüksel : De ki; 'Kaçmakta olduğunuz ölüm, mutlaka size ulaşacak ve daha sonra gizliyi ve açığı Bilenin huzuruna döndürüleceksiniz. Yaptığınız her şeyi size bildirecektir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : De ki: «Sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, muhakkak sizi bulacaktır. Sonra görünmeyeni ve görüneni bilene döndürüleceksiniz. O size (bütün) yaptıklarınızı haber verecektir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : De ki: «Haberiniz olsun, o kaçıp durduğunuz ölüm, mutlaka gelip size çatacaktır; sonra O, bütün görünmeyeni ve görüneni bilene döndürüleceksiniz de O size neler yaptığınızı haber verecektir.»
Elmalılı Hamdi Yazır : De ki: haberiniz olsun o kaçıp durduğunuz ölüm muhakkak gelip size çatacak, sonra, o bütün gayb ve şehadeti bilene iade olunacaksınız da o size neler yaptığınızı haber verecektir
Fizilal-il Kuran : De ki: «Doğrusu kendisinden kaçtığınız ölüm mutlaka karşınıza çıkacaktır; sonra, görüleni de görülmeyeni de bilen Allah'a döndürüleceksiniz. O size yaptıklarınızı haber verecektir.»
Gültekin Onan : De ki: "Elbette sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, şüphesiz sizinle karşılaşıp buluşacaktır. Sonra gaybı da, müşahede edilebileni de bilen (Tanrı)ya döndürüleceksiniz; O da size yaptıklarınızı haber verecektir."
Hakkı Yılmaz : De ki: “Şüphesiz sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, kesinlikle size kavuşacaktır. Sonra görülmeyeni, duyulmayanı, sezilmeyeni, geçmişi, geleceği ve algılanabilen her şeyi bilene döndürüleceksiniz. O, size yapmış olduğunuz şeyleri haber verecektir.”
Hasan Basri Çantay : De ki: «Sizin hakıykaten kaçıb durduğunuz ölüm (yok mu?) o, size elbette gelib çattadır. Sonra (hepiniz), gizliyi de, aşikârı da bilen (Allah) a döndürüleceksiniz de O, size neler yapardınız haber verecekdir.
Hayrat Neşriyat : De ki: 'Doğrusu kendisinden kaçıp durduğunuz ölüm var ya, sonunda mutlaka o, sizi bulucudur; sonra gizli olanı da görüneni de hakkıyla bilene (Allah’a) döndürüleceksiniz; artık (O), size yapmakta olduklarınızı haber verecektir.'
İbni Kesir : De ki: Gerçekten sizin kaçıp durduğunuz ölüme muhakkak yakalanacaksınız. Sonra da görüleni ve görülmeyeni bilene döndürüleceksiniz. O; size neler yaptığınızı haber verecektir.
İskender Evrenosoğlu : De ki: “Muhakkak ki o, sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, işte o mutlaka size mülâki olacak (siz ölümle karşılaşacaksınız). Sonra görünmeyeni ve görüneni bilen (Allah'a) döndürüleceksiniz. O zaman (Allah), yapmış olduklarınızı size haber verecek.”
Muhammed Esed : De ki: "Bakın, kendisinden kaçtığınız ölüm, eninde sonunda sizi yakalayacaktır; o zaman, hem yaratılmışların zihinsel kavrayışlarının ötesinde olanları, hem de duyular yoluyla yahut akıl ile kavranabilen şeyleri bilen Allah'a döndürüleceksiniz; ve O, orada size (hayatta iken) yaptıklarınızın tümünü gösterecektir.
Ömer Nasuhi Bilmen : De ki: «O ölüm ki, siz ondan firar edersiniz. Şüphe yok ki o size gelip kavuşacaktır. Sonra gaybı da, âşikâreyi de bilene döndürüleceksiniz. (O da) Size neler yapar olduklarınızı haber verecektir.»
Ömer Öngüt : De ki: "Sizin kendisinden kaçtığınız ölüm muhakkak sizi bulacaktır. Sonra görünmeyeni ve görüneni bilen Allah'a döndürüleceksiniz. O size yaptıklarınızı haber verecektir. "
Şaban Piriş : De ki: -Kendisinden kaçtığınız ölüm, sizi mutlaka bulacaktır. Sonra da gizli ve açığı bilene döndürüleceksiniz, O da size yapmakta olduklarınızı haber verecektir.
Suat Yıldırım : De ki: "Sizin kaçtığınız o ölüm var ya, o mutlaka sizi karşılayacaktır. Sonra da görünmeyen ve görünen ne varsa hepsini bilen Allah’ın huzuruna götürüleceksiniz, O da sizin yaptıklarınızı tek tek bildirecek (ve ondan ötürü karşılığını verecektir).
Süleyman Ateş : De ki: "Sizin, kendisinden kaçtığınız ölüm, sizi mutlaka bulacaktır. Sonra görünmeyeni ve görüneni Bilen'e döndürüleceksiniz, O size yaptıklarınızı haber verecektir.
Tefhim-ul Kuran : De ki: «Hiç tartışmasız sizin kendisinden kaçmakta bulunduğunuz ölüm, şüphesiz sizinle karşılaşıp buluşacaktır. Sonra gaybı da, müşahede edilebileni de bilen (Allah)a döndürüleceksiniz; O da size yapmakta olduklarınızı haber verecektir.»
Ümit Şimşek : De ki: Kaçıp durduğunuz ölüm mutlaka gelip sizi bulacaktır. Sonra da görünür ve görünmez herşeyi bilen Allah'ın huzuruna çıkarılacaksınız; yaptıklarınızı O size bildirecek.
Yaşar Nuri Öztürk : Şunu da söyle: "O kaçmakta olduğunuz ölüm, işte o, size mutlaka ulaşacaktır. Sonra, görülmeyeni de görüleni de bilene döndürüleceksiniz. O, size yapıp etmiş olduklarınızı haber verecektir."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}