Edip Yüksel Meali |
|
Göklerdekilerin ve yerdekilerin hepsi ALLAH'ı yüceltir. O Kraldır, En kutsaldır, Üstündür, Bilgedir.(62:1) | |
O ki, ümmilerin arasından, kendilerinden olan bir elçi göndermiştir ki onlara O'nun ayetlerini okuyor, onları temizliyor ve onlara kitabı ve bilgeliği öğretiyor. Bundan önce onlar apaçık bir sapıklık içinde bulunuyorlardı.(62:2) | |
Ve henüz kendilerine katılmamış bulunan başkalarına da... O Üstündür, Bilgedir.(62:3) | |
Bu, ALLAH'ın lütfudur; dileyene ve/veya dilediğine verir. ALLAH büyük lütuf sahibidir.(62:4) | |
Kendilerine Tevrat verilip de onun gereğini yerine getirmeyenlerin örneği, kitaplar taşıyan eşeğin durumuna benzer. ALLAH'ın ayetlerini yalanlayan topluluğun durumu ne kötüdür. ALLAH zalim toplumu doğruya ulaştırmaz.(62:5) | |
De ki; 'Ey Yahudiler, halkın arasından yalnız kendinizin ALLAH'ın dostları olduğunuzu iddia ediyorsanız, ölümü dileyin; doğru iseniz.'(62:6) | |
Onlar, yapmış olduklarından ötürü hiç bir vakit onu dileyemiyeceklerdir. ALLAH zalimleri iyi bilir.(62:7) | |
De ki; 'Kaçmakta olduğunuz ölüm, mutlaka size ulaşacak ve daha sonra gizliyi ve açığı Bilenin huzuruna döndürüleceksiniz. Yaptığınız her şeyi size bildirecektir.(62:8) | |
Ey inananlar, cuma (toplantı) günü namaza çağrıldığınızda ALLAH'ı anmak için acele edin ve alışverişi bırakın. Bilseniz, bu sizin için daha iyidir.(62:9) | |
Namaz bitince, yeryüzüne yayılarak ALLAH'ın lütfunu arayın ve ALLAH'ı sürekli anmaya devam edin.(62:10) | |
Bazıları, bir ticaret veya bir eğlence gördükleri zaman, seni ayakta bırakıp oraya akın ettiler. De ki, 'ALLAH'ın yanında bulunanlar eğlenceden ve ticaretten daha iyidir. ALLAH en iyi rızık verendir.'(62:11) | |