Kırık Meal (Okunuş) Meali |
|
|yusebbiHu: tesbih etmektedir | lillahi: Allah'ı | mā: ne varsa | fī: | s-semāvāti: göklerde | ve mā: ve ne varsa | fī: | l-erDi: yerde | l-meliki: padişah | l-ḳuddūsi: mukaddes | l-ǎzīzi: aziz | l-Hakīmi: hakim | (62:1) | |
|huve: O | lleƶī: | beǎṧe: gönderendir | fī: içinde | l-ummiyyīne: ümmiler | rasūlen: bir elçi | minhum: kendilerinden olan | yetlū: okuyan | ǎleyhim: onlara | āyātihi: O'nun ayetlerini | ve yuzekkīhim: ve onları yücelten | ve yuǎllimuhumu: ve onlara öğreten | l-kitābe: Kitabı | velHikmete: ve hikmeti | vein: oysa | kānū: onlar idiler | min: | ḳablu: önceden | lefī: içinde | Delālin: bir sapıklık | mubīnin: açık | (62:2) | |
|ve āḣarīne: ve diğerlerine | minhum: onlardan | lemmā: henüz | yelHaḳū: katılmayan | bihim: kendilerine | ve huve: ve O | l-ǎzīzu: azizdir | l-Hakīmu: hakimdir | (62:3) | |
|ƶālike: bu | feDlu: lutfudur | llahi: Allah'ın | yu'tīhi: vereceği | men: kimseye | yeşā'u: dilediği | vallahu: ve Allah | ƶū: sahibidir | l-feDli: lutuf | l-ǎZīmi: büyük | (62:4) | |
|meṧelu: durumu | elleƶīne: | Hummilū: yükletilenlerin | t-tevrāte: Tevrat | ṧumme: sonra da | lem: | yeHmilūhā: onu taşımayanların | kemeṧeli: durumu gibidir | l-Himāri: eşeğin | yeHmilu: taşıyan | esfāran: kitaplar | bi'se: ne kötüdür | meṧelu: durumu | l-ḳavmi: kavmin | elleƶīne: | keƶƶebū: yalanlayan | biāyāti: ayetlerini | llahi: Allah'ın | vallahu: ve Allah | lā: | yehdī: doğru yola iletmez | l-ḳavme: topluluğunu | Z-Zālimīne: zalimler | (62:5) | |
|ḳul: de ki | yā : EY/HEY/AH | eyyuhā: SİZ! | elleƶīne: olanlar | hādū: yahudi | in: eğer | zeǎmtum: sanıyorsanız | ennekum: yalnız sizsiniz | evliyā'u: dostları | lillahi: Allah'ın | min: | dūni: başka olarak | n-nāsi: insanlardan | fetemennevu: temenni edin | l-mevte: ölümü | in: eğer | kuntum: iseniz | Sādiḳīne: samimi(ler) | (62:6) | |
|velā: ve | yetemennevnehu: temenni etmezler | ebeden: asla | bimā: yüzünden | ḳaddemet: öne sürdükleri | eydīhim: ellerinin | vallahu: ve Allah | ǎlīmun: bilir | biZ-Zālimīne: zalimleri | (62:7) | |
|ḳul: de ki | inne: şüphesiz | l-mevte: ölüm | lleƶī: | tefirrūne: sizin kaçtığınız | minhu: kendisinden | feinnehu: mutlaka | mulāḳīkum: sizi bulacaktır | ṧumme: sonra | turaddūne: döndürüleceksiniz | ilā: | ǎālimi: bilen'e | l-ğaybi: görünmeyeni | ve şşehādeti: ve görüneni | fe yunebbiukum: ve O size haber verecektir | bimā: şeyleri | kuntum: olduğunuz | teǎ'melūne: yapıyor(lar) | (62:8) | |
|yā : EY/HEY/AH | eyyuhā: SİZ! | elleƶīne: kimseler | āmenū: inanan(lar) | iƶā: -zaman | nūdiye: seslenildiği- | liSSalāti: SaLâT/Destek için | min: -de(n)/da(n) | yevmi: gün | l-cumuǎti: Toplandıkları(CuMa'T) | fes'ǎv: koşun | ilā: | ƶikri: anmağa | llahi: Allah'ı | ve ƶerū: ve bırakın | l-bey'ǎ: alışverişi | ƶālikum: bu | ḣayrun: daha hayırlıdır | lekum: sizin için | in: Kİ | kuntum: oldunuz siz | teǎ'lemūne: bilgilendirilmiş | (62:9) | |
|feiƶā: Zira -zaman | ḳuDiyeti: kaza ettiğiniz- | S-Salātu: SaLâTı/Desteği | fenteşirū: dağılın | fī: | l-erDi: yeryüzüne | vebteğū: ve arayın | min: -ndan | feDli: lutfu- | llahi: Allah'ın | veƶkurū: ve anın | llahe: Allah'ı | keṧīran: çokça | leǎllekum: umulur ki | tufliHūne: başarıya erersiniz | (62:10) | |
|ve iƶā: zaman | raev: gördükleri | ticāraten: bir ticaret | ev: veya | lehven: eğlence | nfeDDū: dağılıp | ileyhā: ona giderler | ve terakūke: ve seni bırakırlar | ḳāimen: ayakta | ḳul: de ki | mā: bulunan | ǐnde: yanında | llahi: Allah'ın | ḣayrun: hayırlıdır | mine: -den | llahvi: eğlence- | ve mine: ve | t-ticārati: ticaretten | vallahu: ve Allah | ḣayru: en hayırlısıdır | r-rāziḳīne: rızık verenlerin | (62:11) | |