| Suat Yıldırım Meali |
|
 Burçlarla süslü göğe!(85:1) | |
| Geleceği vâd olunan kıyamet gününe!(85:2) | |
| Şahid ile meşhûda kasem ederim ki:(85:3) | |
| (4-5) Tıpkı kahrolası Ashab-ı uhdud’un, o tutuşturulmuş ateşle dolu hendeği hazırlayanların mel’un oldukları gibi...(85:4) | |
| (6-7) Hani onlar ateşin başında oturur, müminlere yaptıklarını acımasızca seyrederlerdi.(85:6) | |
| (8-9) Onların müminlere bu işkenceyi yapmalarının tek sebebi, müminlerin göklerin ve yerin tek hâkimi, azîz ve hamîd (mutlak galip ve bütün övgülere lâyık) olan Allah’a iman etmeleri idi. Allah her şeye şahittir.(85:8) | |
| Mümin erkeklere ve mümin kadınlara işkence edip de, sonra tövbe etmeyenler var ya. İşte onlara cehennem azabı var, yangın azabı var.(85:10) | |
| İman edip makbul ve güzel işler yapanlara ise, içinden ırmaklar akan cennetler var. İşte en büyük başarı, en büyük mutluluk budur!(85:11) | |
| Senin Rabbinin darbesi çok müthiştir.(85:12) | |
| O ilkin yaratır, sonra öldürüp tekrar diriltir.(85:13) | |
| O gafurdur (mağfireti boldur), vedûddur (kullarını sever, onlar tarafından da sevilir).(85:14) | |
| O Arş sahibidir, şanı pek yücedir.(85:15) | |
| Dilediği her şeyi yapar.(85:16) | |
| (17-18) Nitekim o orduların, Firavun ve Semûd milletlerinin başlarına gelenleri mutlaka öğrenmişsindir.(85:17) | |
| Fakat kâfirler yine de dini yalan saymaya devam ediyorlar.(85:19) | |
| Ama ne yaparlarsa yapsınlar, Allah’ın hükmünden kaçamazlar. Zira Allah, ilmi ve kudretiyle onları, arkalarından kuşatmıştır.(85:20) | |
| (21-22) Hayır, hayır! Kur’ân onların iddia ettikleri gibi beşer sözü değildir. O, Levh-i Mahfuzda olan pek şerefli bir Kur’ân’dır.(85:21) | |
