Ahmed Hulusi Meali |
|
Vay hâline tüm hümeze (arkadan dedikodu yapıp çekiştiren) ve lümeze (kınayıp tahkir eden) güruha!(104:1) | |
O ki, varlık topladı ve onu tekrar tekrar saydı (her gün banka hesabına bakıp ne kadar param varmış, kontrol etti. A. H. )!(104:2) | |
Sanır ki varlığı, onu ebedî dünyada yaşatacak hâlde!(104:3) | |
Hayır, (iş sandığı gibi değil)! Yemin olsun ki o, Hutame'ye (insanı darmadağın edip göçertene) atılacaktır.(104:4) | |
Hutame'yi sana bildiren nedir?(104:5) | |
(O Hutame, fıtratından gelen bir şekilde bilincinde açığa çıkan) Allâh'ın tutuşturulmuş Nârı'dır!(104:6) | |
O ki çıkar (kaplayıp örter) FUADlar (Esmâ mânâ özelliklerini şuura yansıtıcılar) üzerine.(104:7) | |
Muhakkak ki o (Hutame) onların üzerine kapatılıp kilitlenmiştir (içinde ebedî mahpusturlar).(104:8) | |
Uzatılmış direkler içinde.(104:9) | |